Masal-20 Koç, Maymun, Tilki ve Derindeki Kurt
Orman yaşantısının sakin sürdüğü hengamda, derinden derine gelen ses, küçükten büyüğe bütün canlıları tedirgin etmişti. Koç ile Maymun, öncülük yaptı. Derinden gelen sesin, nasıl bir derinden geldiği araştırılmaya başlandı. Orman gezildi. Sağ cenahta, güneş ışınlarının etkili vurduğu, o etkiyle asırlık görünüm almış ağaçların olduğu yere gelindiğinde duruldu. Çukura benzer şekil bulunuyordu ağaçların dibinde. Kulak verildi. Derinden derine ürkünçlük veren o sesin, bu çukurdan geldiği hissinde karar kılındı.
Koç, Maymun'a sordu:
''Bu ne Maymun Kardeş?''
Maymun, ağaca zıpladı. İleriye doğru uzanan bir dala tutunup çukurun içine bakmaya başladı.
Maymun;
''Bu bir kuyu, Koç Kardeş!'' diye bağırdı. ''Aşağıya doğru yol gidiyor!''
Koç, kafasını kaldırıp Maymun'a baktı. ''Meeee!'' sesinin titreşimi içinde;
''Deme ya!'' diye karşılık verdi. ''Kuyu, derin mi acaba Maymun Kardeş?''
Maymun, Koç'un sorusu üzerine, kendini biraz aşağı saldı. Gözlerinini kuyunun oldukça içine doğru mıhlayıp cevap verdi:
''Oldukça derine benziyor Koç Kardeş! Biz buna derin kuyu desek yerinde olur!''
Ürkütücü ses yine duyuldu. Artık emindiler, o ürkütücü sesin, bu kuyunun derinliklerinden geldiğine. Orman sakinleri sindi. Maymun Koç'a baktı. ''Bu ses kendi hâline bırakılamaz'' diyerek kafa salladı. ''Duyup da ürkek canlı tavrı takınmanın anlamı yok''
Koç ile Maymun, Tilki'den yardım istediler, 'Bu kuyu, acaba, ne kadar derindir?' diyerek. Tilki, 'Kolay' diye mırıldandı. Ağaçlardan sarkan sarmaşıkları orman sakinlerine toplattı. Onları bir birine ekleyip kuyunun içine sarkıtmaya başladı.
Koç ile Maymun'un elleri de sarmaşığı tutuyordu. Biraz sonra, sarmaşığın bir yere takıldığını sandılar. Çektiler ama, gelmedi. Kendi hâline bıraktılar. Bu sefer sarmaşık aşağıdan çekilmeye başlandı. 'Bu da ne?' deyip söylendiler. Beraberce güç harcayıp sarmaşığı yukarı doğru çekmeye başladılar:
''Ha gayret kardeşler! Ürkünç derinliğin sırrını anlıyacağız galiba!''
Sarmaşık, ağır ağır yukarı çıkıyordu. Neyle karşılaşacaklarını bilmediklerinden heyecanlıydılar. Sarmaşığı çektiler... çektiler... çektiler... ucunda asılı nesneyi gördüklerinde, kuyudan geri çekilip, şaşkınlığın derinliğine doğru yuvarlanıverdiler:
''Sen miydin Kurt Kardeş?!''
İbrahim Faik Bayav
(13 Şubat 2007)
Bu paylaşımın her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Paylaşımın izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmadı.